YUVALUNA | GİZEM ONAY

Kronik ağrılar hayat kalitemizi oldukça etkiliyor. Baş ağrısından tutun da, bel ağrısına, eklem ağrılarına ya da menstruasyon ağrılarına kadar türlü ağrılar yaşıyoruz çoğumuz. Kısa vadede bazılarımızın derdimize derman olsalar da ne yazık ki, kullandığımız ağrı kesiciler hem sorunun köküne inmiyor ve yara bandı görevi yapıyor, hem de bedene ciddi hasarlar veriyor.

Steroid içermeyen iltihap giderici ağrı kesiciler (NSAIDs/Nonsteroidal Anti-İnflammatory Drugs), ox 1 ve cox 2 enziminin etkisini ortadan kaldırarak çalışıyorlar. Bu enzim, iltihaplı bölgelerde şişlik ve ağrılara sebep olabilen prostaglandin üretimine katkıda bulunuyor. NSAID grubu ilaçlar, cox 1 ve cox 2 enzimlerinin salgılanmasını engeller ve böylece prostaglandin üretimini azaltır. Bu sayede de iltihaplanmaya bağlı ağrı ve şişlikler diner.

Ancak prostaglandinler, vücutta sadece şişlik ve ağrıya sebep olmaz. Görevlerinden biri de midenin etrafını koruyucu bir sıvı ile kaplamaya yardımcı olmaktır. Bu sıvı yeterince salgılanmadığında ise mide ülseri riski artıyor.

Bu ilaçları doktorlar ateş ve ağrı durumlarında çocuklara bile önerirken; yetişkinler ise düzenli olarak, hatta bazen her gün kronik ağrılarında kullanabiliyor. Oysa NSAID’ler, 5 gün art arda kullanımında dahi, geçirgen bağırsak sendromu (leaky gut), gastrit ve ciddi mide ülserlerine sebep olabiliyor. 10 gün ya da üstü düzenli kullanımı doğurganlığı bile etkileyebiliyor.

Asıl öğrendiğimde şaşırdığım şey ise, bu ağrı kesicilerin kronik ağrıların daha da kötüleşmesine sebep olmaları! Aşırı ilaç kullanıma bağlı baş ağrısı diye bir medikal durum varmış örneğin. Uzun dönemde kullandığımız ağrı kesicilerin, baş ağrılarının daha sık ve yoğun yaşanmasına sebep olması durumuymuş bu.

Peki ağrılarla baş etmek için neler yapabiliriz?*

  • Öncelikle ağrının kaynağını bulmak önemli. Enflamasyon durduk yerde olmuyor, illa ki bağışıklık tepkimizde yaşanan bir aksaklığın sonucu olarak ortaya çıkıyor. Bağışıklık yanıtı (tepkisi) etkin halde olduğunda vücut bazı hastalıklara ve düzensizliklere karşı korunuyorken, etkin olmayan bir bağışıklık yanıtı ise hastalıkların gelişmesine neden olabiliyor.

Bu aksaklığın nedenleri arasında Dr. Aviva Jill Romm stres, uyku sorunları, yaşanan kaza ya da postürlerle ilişkili olan yapısal problemler, besin intoleransları, gluten hassasiyeti, çölyak, geçirgen bağırsak sendromu, hipotiroid, D vitamini eksikliği, adrenal yorgunluk, otoimmün hastalıklar, hormonal dengesizlikler (ki bunlar PMS ve endometritise (rahim içi iltihaplanmasına) sebep olan durumlar), kronik viral enfeksiyonlar, duygusal travmalar ve depresyonu sayıyor ve nedenler için ilk bu durumların gözden geçirilmesini öneriyor.

  • NSAID’lerin düzenli kullanımı kronik ağrılara neden olabileceğinden, bir süre ağrı kesici kullanımını bırakmak ya da en azından azaltmak diğer bir adım.
  • Sonraki adım ise ağrı kesicilerin yerine bitki ve takviyeler kullanmaya başlamak.

Aviva Romm’dan bitkisel ağrı kesici önerileri:

D vitamini: Değerlerine baktırmak ve günde 2000 mg D3 vitamini takviyesi yapmak.

Bromelain: Ananas meyvesinde bulunan protein sindiren enzimlerin bir karışımıdır ve sindirime, enflamasyonun giderilmesine yardımcı olan aktif maddeleri içerir. Günde 2 kez 200-320 mg.

Zencefil: Ağrı ve enflamasyonlarda NSAID’lar kadar etkili olduğu görülmüştür. Günde 1-2 kez 500-1000 mg.

Zerdeçal: Enflamasyonun giderilmesinde yardımcıdır. Günde 1200-2400 mg.

Akgünlük (Boswellia): Eklemlerdeki ağrıyı keserek tedavi edici özelliğinin yanında kıkırdak ve tüm eklem bölgelerinde hayati öneme sahip olan sıvı üretimine katkısı ile kireçlenmeyi önler ve var olan kireçlenmenin tedavisine yardımcı olur. Enflamasyonun giderilmesi ve ağrı tedavisinde önemli yere sahip bir takviyedir. Günde 3 kez 350 mg.

Şeytan pençesi: Bel ağrısında ağrı kesici ilaçlardan daha etkili olduğu görülmüştür. İçinde 50-100 mg aktif kimyevi madde harpagoside içeren ürünleri tercih edin.

Sarı Kantaron (St. John’s Wort): Tentürünü birkaç saatte bir 15-20 damla 1 bardak suya damlatarak kullanabilirsiniz.

Gilaburu(Cramp bark – viburnum opulus): Kızılcığa benzeyen bu bitki güçlü bir spazm çözücü. Vücudun bütün kanal sistemlerine inanılmaz derecede etki yapıyor. Tortuları, iltihapları, şişmeleri, urlaşan bölümleri temizliyor. Rahim içinde oluşan şiddetli ağrıları yatıştırıyor. Krampların yumuşaması, gevşemesi ve bütün spazm çeşitlerine iyi geliyor.

Kaz gagası(Corydalis): Bel ve sırt ağrıları dahil, kronik ağrılara iyi geliyor.

Aromaterapi yağları: Lavanta ve nane yağları ile ağrıyan bölgelere masaj yapmak da etkili yöntemler arasında.

  • Tüm bunların yanında kraniosakral terapi, osteopati, masaj, akupunktur, kayropraktik manipülasyon gibi beden terapileri** de ağrılarla baş etmede gerçekten oldukça etkili yöntemler. Ve tabii ki yoga! 

Migren Ağrıları İçin Doğal Öneriler

Önce migreni tetikleyen şeyleri minimize etmek önemli. Kafein, kırmızı şarap, küflü peynirler, şeker, çikolata, kan şekerinin düşmesi, stres, omuz ve boyundaki gerginlikler, öğün atlamak, menstruasyon, doğum kontrol hapları; migrenin bilinen en yaygın nedenleri.

Yine Dr. Aviva Romm’un migrene karşı doğal önerileri arasında şunlar var:

- Şakaklara lavanta ya da nane yağı (nanenin emzirirken çok fazla dozlarda kullanılması önerilmiyor.) 

- Osteopati ya da kraniosakral terapi.

- Günlük 400-800 mg magnezyum desteği.

- Baş ağrısının başlamak üzere olduğu hissedildiğinde günde 1 ya da 2 kez 2 zencefil kapsülü almak. 

- Papatya ve lavanta çayları da orta şiddette ağrılara iyi gelir.

*Bu destek ve takviyeler arasında hamilelerin kullanabilecekleri ise şunlardır: 

D vitamini, zencefil, gilaburu, lavanta, magnezyum, kadın otu.

Zerdeçalla ilgili bilgiler ise karışık. Yemeklere vs kullanılabilir ama düzenli uzun süreli kullanımı konusunda uyarılar okumuştum, kaynaklarda tam sebebine ulaşamadım ne yazık ki.

 

Yasal uyarı: Bu yazıda sunulan bilgiler hastalık tanı ve tedavisini amaçlamaz, doktorunuzca gerekli görülen tıbbi tetkik ve tedavilere alternatif değildir.  Eğer tanısı konulmuş bir hastalığınız varsa, herhangi bir hastalığınız olabileceğinden şüpheleniyorsanız veya herhangi bir sağlık sorununuz olduğunu düşünüyor veya hissediyorsanız, gereken tıbbi tetkik ve müdahaleler için mutlaka uzman bir tıp hekimine başvurunuz.

 

GİZEM ONAY

GİZEM ONAY

Yuvaluna'nın kurucusu Gizem Onay, uzun yıllardır yoga, doğuma hazırlık, şifalı bitkiler, kadınları destekleyici uygulamalar, Organic Intelligence ve cinsellik alanlarında çalışan bir araştırmacı ve kolaylaştırıcı olarak hizmet veriyor. 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAZILAR

Menstrual Döngülerimizle Uyumlu Yaşamak

Menstrual Döngülerimizle Uyumlu Yaşamak

Kadınlar doğaları gereği değişken varlıklar. Döngülerimiz (adı üstünde 'döngü') de statik hayatlar yaşamadığımızın bir kanıtı aslında. Döngüler hayatımızı statik yerine dinamik bir şekilde yaşamamızı ve döngülerimizin her çeyreğinde farklı ve saklı olan feminen gücümüzün hediyelerini araştırmamızı talep ediyor.

Alternatif Menstrual Ürünler

Alternatif Menstrual Ürünler

Rahmi olan bir kişinin her ay 5 gün regl olduğunu varsayarsak; yılda 60 gün kanama geçirdiğini söyleyebiliriz. Bu süre ilk regl olmaya başlanan zamandan menopoz oluncaya kadar geçen süre için düşünüldüğünde bir hayli uzuyor.

Stresle Baş Etmede Bitkisel Çözümler

Stresle Baş Etmede Bitkisel Çözümler

Dünyaca ünlü ebe, herbalist ve Yale mezunu Dr. Aviva Jill Romm ile 400 saatlik bir eğitime başladım bir süre önce: Kadınlar için Bitkisel Tıp Eğitimi. Ergenlikten menopoza kadar olan tüm süreçlerde (doğurganlık, doğum ve doğum sonrası da dahil) kadınların karşılaşabileceği her türlü rahatsızlık ve hastalıklara bitkisel destek  yöntemleri üzerine oldukça kapsamlı bir eğitim bu.

 
#
Tamam