YUVALUNA | GİZEM ONAY

Doğum kontrolü, cinsel olarak aktif kişilerde gebeliği önleyici uygulama, yöntem ya da araçların kullanılmasıdır. Doğum kontrol yöntemleri, yumurtanın döllenmesi için gereken sürecin herhangi bir aşamasında etkili olacak şekilde kullanılabilir. Bu yöntemler uzun süreli veya kısa süreli, tek kullanıma özel ya da kalıcı olabilir.

Doğum kontrol yöntemlerinden hangisinin kişiye uygun olduğuna karar vermek için, bu yöntemlerle, kendi sağlığınızla ve cinsel alışkanlıklarınızla ilgili bazı detayları göz önünde bulundurmak gerekir. Gebelikten korunmanın çeşitli yolları vardır ancak her doğum kontrol yöntemi, herkeste aynı etkiyi göstermeyebilir, hatta özel sağlık durumunda bağlı olarak kişinin sağlığına zarar verebilir bile.

Gebeliği önleyici seçeneklerin her biri, etkinlik açısından da birbirinden farklıdır, tercih yapılırken etkinliğin yanı sıra kolaylık, maliyet ve cinsel yollarla bulaşan hastalıklara karşı korunabilirlik sunması gibi özellikler de göz önünde bulundurulabilir. Bunun yanı sıra, kullandığınız doğum kontrol yönteminin cinsel hayatınıza nasıl bir etkisi olabileceğini düşünmek de faydalı olabilir.

Doğum kontrol yöntemleri, içeriğine ve kullanım şekline göre gruplandırılır. Bu yöntemler bariyer, hormonal, geleneksel ve cerrahi başlıkları altında detaylandırılabilir:

1. Bariyer Korunma Yöntemleri

1. 1. Kondom (Prezervatif)

En çok bilinen ve tercih edilen doğum kontrol yöntemlerinden biridir. Esnek bir yapıya sahip olan kondomlar, ereksiyon halindeki penise geçirilerek kullanılır ve penisi sararak, boşalma sırasında spermin rahim içerisine ulaşmasını engeller. Lateks veya plastikten üretilen kondomların, ince bir yapısı bulunur. Hayvan derisinden yapılan türleri de bulunmaktadır, fakat bu yapıda olanların güvenilirliği daha azdır.Lateks kullanılarak üretilmiş kondomlar, lateks alerjisi bulunan kişileri etkileyebilir, bu nedenle alerjisi bulunan kişilerin sadece ‘non-lateks’ (lateks içermeyen) ibaresiyle üretilen kondomları tercih etmesi gerekir.

Kondomlar, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için de uzmanlar tarafından önerilmektedir. Her ne kadar bazı hastalıklara karşı tam bir koruma sağlayamıyor olsa da, yine de önemli riskleri azaltmada etkilidir.

Cinsel ilişki sırasında kullanılan kayganlaştırıcılar da kondomun yapısını etkileyerek yırtılmasına veya kendiliğinden çıkmasına neden olabilir; bu nedenle yağ bazlı kayganlaştırıcıların lateks olmayan kondomlarla birlikte kullanılması önerilir. Su bazlı kayganlaştırıcılar, lateks içeren kondomlarla kullanmak için daha idealdir.

1. 2. Kadın Kondomu

“Kadın prezervatifi” olarak da adlandırılan kadın kondomu, erkek kondomu için bir alternatif olarak görülür. Vajinanın içine veya anüse yerleştirilebilen bu kondom türü, spermin yumurtaya ulaşmasını engellemek amacıyla kullanılmasıyla prezervatif ile benzerlik gösterir. Cinsel yollarla bulaşan hastalıklara karşı, erkek kondomu ile yaklaşık olarak aynı koruma performansını gösterir. Ayrıca hamileliği önlemede de benzer etkinliğe sahiptirler.

1. 3. Diyafram ve Servikal Kapak

Diyafram, rahim ağzını ve çevresini kaplayacak şekilde vajinanın içine yerleştirilen, farklı boyutlarda olabilen, kap görünümünde bir doğum kontrol aracıdır. Spermin rahme ulaşmasını engellemek amacıyla rahim ağzını kaplamayarak etki eder. Diyaframın cinsel ilişkiden önce, spermisit ile birlikte yerleştirilmesi önerilmektedir.

Servikal kapak ise, diyafram ile aynı fonksiyonu içeren, biçim olarak daha farklı ve rahim ağzına daha çok oturması sağlanan bir diğer doğum kontrol yöntemidir. Cinsel ilişkiden önce spermisit kullanımı, servikal kapak için de önerilir.

Diyafram ve servikal kapak, kendi kendinize kolaylıkla yerleştirebileceğiniz ve çıkarabileceğiniz ürünlerdir. Tüm diğer doğum kontrol yöntemlerinde olduğu gibi, kullanmadan önce bu yöntemlerin sizin için uygun olup olmadığını bir doktora danışmak ve nasıl takılacağını öğrenmek iyi olabilir. Ayrıca bu ürünleri kullanmadan önce pelvik muayene yaptırmak da önerilmektedir.

Rahim ağzını kapatan türde doğum kontrol yöntemleri, cinsel yollarla bulaşan hastalıklar için koruma sağlamaz. Gebeliğe karşı korunmada diyafram ve servikal kapak yüksek performans göstermesine karşın, diğer tüm doğum kontrol yöntemlerinde olduğu gibi uzmanlar bir garanti verememektedir; düşük bir risk olsa da spermin bu bariyerleri aşarak yumurtalıklara ulaşması mümkün olabilir.

1. 4. Sünger

‘Kontraseptif sünger’, ‘doğum kontrol süngeri’ gibi isimlerle de anılan, basitçe ‘sünger’ olarak bilinen alet; plastikten yapılmış küçük ve yuvarlak bir şekle sahiptir, çıkarmayı kolaylaştırmak için tıpkı tamponlarda olduğu gibi, ipi de bulunur. Rahim boynuna oturarak rahmin içerisine sperm girişini engeller.. Ayrıca süngerler spermisit içerir, böylece spermin rahme ulaşması daha da zorlaşır.

Sünger, cinsel birliktelikten önce yerleştirilir ve prezervatif ile birlikte kullanıma da uygundur. Bu durumda hamileliğe karşı daha çok koruyuculuk elde edilebilir. Sünger cinsel yollarla bulaşan hastalıklara karşı koruyucu değildir, fakat prezervatif ile birlikte kullanımında enfeksiyonlara karşı da koruyuculuk sağlanmış olacaktır.

1. 5. Spermisit

Spermisit, fitil, jel, köpük veya krem gibi farklı formlarda üretilen ve spermin etkinliğini yok ederek gebeliği önleyen bir kimyasaldır. Cinsel birliktelikten önce vajinaya sürülür, bu aynı zamanda spermin yumurtaya ulaşmasını engelleyici bir ortam da yaratır.

Başka bir doğum kontrol yönteminin etkinliğini arttırmak için ek olarak da kullanılabilir. Spermisit, cinsel yollarla bulaşan enfeksiyonlara karşı koruyucu değildir, yalnızca gebelikten korunmak için önerilir.

2. Hormonal Korunma Yöntemleri

2. 1. Doğum Kontrol Hapları

En yaygın olarak tercih edilen doğum kontrol yöntemleri arasında bulunan doğum kontrol hapları, adet ve doğurganlık döngüsünde başrol oynayan östrojen ve progesteron hormonlarının işleyişine etki ederek hamileliği önleyen ilaçlardır. Yapay östrojen ve progestin hormonu içerirler, bu nedenle kullanmaya karar vermeden önce fiziksel ve özellikle hormonal durumun doğum kontrol hapı kullanmaya uygun olup olmadığını öğrenmek için muhakkak bir doktora danışılması gerekir. Jinekolojik muayenenin ardından bu hapların kullanımı uygun görülürse, doktor tarafından reçete edilirler.

Doğum kontrol haplarının gebeliği engelleyebiliyor olmasının sebebi, yumurta üretimini ve doğurganlık döngüsünü durdurması ve aynı zamanda rahim ağzı sıvısını (servikal mukusu) kalınlaştırarak spermin rahme ulaşmasını engellemesidir. Dikkat edilmesi gereken nokta, doğum kontrol haplarının her gün belirli bir saatte alınarak kullanılmasıdır. Bu haplar önerilen şekilde kullanılmazsa hamileliğe karşı koruyuculuğunu kaybedebilir.

2. 2. Doğum Kontrol Bandı (Birth Control Patch)

Doğum kontrol bandı, östrojen ve progestin hormonları içeren, küçük bir bant biçiminde ve vücudunuzun herhangi bir bölgesine (istisnalar hariç) yapıştırılarak kullanılan bir doğum kontrol yöntemidir. Doğum kontrol haplarının işleme mantığı ile aynıdır; yumurta üretimini durdurur ve servikal sıvıyı kalınlaştırarak spermin rahme ulaşmasını engeller.

Doğum kontrol bantları, haplar gibi belirli bir kullanım döngüsüne sahiptir. Olumlu yanı, bu bantlar haftada bir kez yenilemeye ihtiyaç duyar, haplarda olduğu gibi her gün uğraşmazsınız. Cinsel yollarla bulaşan enfeksiyonlara karşı bir koruma sağlamaz. Ayrıca bantlar reçeteli olarak temin edilir. Hem bantların nasıl kullanılacağını hem de sizin için uygun olup olmadığını öğrenmek için bir doktor tarafından muayene edilmek iyi olabilir.

2. 3. Doğum Kontrol Halkası (Ring)

Doğum kontrol halkası, doğru kullanım sağlandığında gebeliği önleyiciliği yüksek olan, küçük ve esnek bir halka biçiminde ve vajinaya yerleştirilen bir doğum kontrol yöntemidir. Hormon salınımı yaparak diğer hormonal yöntemlerdeki gibi yumurta üretimini durdurur ve servikal sıvıyı kalınlaştırır. Ayrıca bant veya hapa göre kullanımı daha kolaydır, herhangi bir programı takip etmenize gerek yoktur. Kullanımı ise 3 hafta vajinada bırakılıp bir hafta kanamanın olması için çıkarmak üzerine oluşturulmuştur.

Diğer doğum kontrol yöntemleri gibi östrojen ve progestin içerir. Diğer gebelik önleyici hormonal yöntemlere göre daha az hormon içerdiği bilinmektedir. Ayrıca diğer yöntemlerde olduğu gibi koruyuculuğunun artması için doğru şekilde kullanımı önemlidir. Cinsel yollarla bulaşan enfeksiyonlara karşı tek başına bir koruma sağlamaz. Bunun yanı sıra, diğer hormonal yöntemler gibi reçete edilmeden önce kişinin hastalık geçmişini bilmek ve herhangi bir soruna yol açmaması için gereken tetkikleri yaptırmak önemli olabilir. Doktor muayenesi sonrası reçete edilir.

2. 4. Doğum Kontrol İğnesi 

Doğum kontrol iğnesi, progestin içerir ve diğer hormonal doğum kontrol yöntemleri gibi yumurta üretimini durdurarak ve servikal sıvıyı kalınlaştırarak gebeliğe karşı koruyuculuk sağlar. Bu yöntem, daha uzun süreli korunma isteyen kişiler tarafından tercih edilmektedir.

Her gün uğraşmanızı gerektirmez, üç ayda bir kez veya ayda bir kez dozunuzu almanız yeterlidir. Hormonal yöntemler kısmen de olsa kişide yan etkiler bırakabilir. Bu yüzden doktorunuzdan kapsamlı bir tarama isteyebilir, olası bir tıbbi rahatsızlığın önüne geçebilirsiniz.

Doğum kontrol iğnesi cinsel yollarla bulaşan enfeksiyonlara karşı koruma sağlamaz. Prezervatif ile birlikte kullanımı hem gebeliğe karşı hem de enfeksiyonlara karşı koruyuculuk sağlayabilir. Bunun yanı sıra hormonal yöntemlerin çoğu yüksek oranda gebeliğe karşı koruyuculuk sağlar; fakat doğru kullanım önemlidir. Doğum kontrol iğnesinde haplarda olduğu gibi her gün aynı saatte içme mecburiyetiniz yoktur, ancak üç ayda bir (veya ayda bir) yaptıracağınız iğnenin tarihini geciktirmemeniz önerilir.

2. 5. Doğum Kontrol İmplantı (Birth Control Implant)

Doğum kontrol implantı ya da kol altı çubuğu, kibrit çöpü uzunluğunda, küçük ve ince bir yapısı olan ve bir doktor tarafından üst kolunuzun altına yerleştirilen ve hormonal olan bir gebelik önleyici yöntemdir. İçerisinde progestin bulunan implantlar, yumurta üretimini durdurarak gebeliği önler. Ayrıca içerisinde bulunan progestin sayesinde serviks sıvısı kalınlaşır ve spermin rahme ulaşması engellenmiş olur. Bunun yanı sıra başka bir progestin hormonu olan etonogestrel içeren implant da bulunmaktadır.

Yüksek oranda etkili olan bu yöntem, üç yıl boyunca gebe kalmanızı önler. Her kişinin kullanımına uygun değildir, bu yüzden detaylı bir tarama gerekebilir. Çıkardığınız zaman bir süre sonra tekrar hamile kalabilirsiniz. Ayrıca her yöntemde olduğu gibi doğum kontrol implantlarının yan etkisi bulunmaktadır. Muayene sonrası herhangi bir engel görülmez ise doktor tarafından kolunuza yerleştirilir, kişinin uygulaması gereken herhangi bir uygulama bulunmaz. Cinsel yollarla bulaşan enfeksiyonlara karşı koruyuculuğu yoktur. Nadiren implantın bulunduğu yerde deri hassasiyeti oluşabilir. Bu veya benzeri bir durumda doktora ulaşılması tavsiye edilir.

2. 6. Sadece Progestin İçeren Hap (Progestron-Only Pill, Minipill)

Mini hap olarak da adlandırılan bu haplar, östrojen içeren hapları kullanamayan kadınlar için alternatif olarak üretilmiştir. Doğum kontrol hapı gibi her gün aynı saatte alınması gerekir ve doktor muayenesi sonrası reçete edilerek verilir. Gebeliğe karşı koruyuculuğu kullanım planına uymanız ile doğru orantılıdır. Servikal mukusu kalınlaştırır ve rahim ağzını incelterek spermin yumurtaya ulaşmasını engeller. Yumurta üretimini de engelleyebilir ancak baskın değildir.

Bu hapların kullanımı diğer hormonal korunma yöntemlerinde olduğu gibi herkes için kullanılabilir değildir. Var olan ciddi bir rahatsızlığınız veya geçmişte yaşadığınız başka bir tıbbi sorun varsa, bu durum kullanmanıza engel olabilir. Cinsel yollarla bulaşan enfeksiyonlara karşı koruyucu değildir. Prezervatif ile birlikte kullanılırsa gebeliğe karşı korunma sağlanabilir.

2. 7. Rahim İçi Araç veya Spiral (IUD)

Rahim içi araç, ya da bilinen diğer ismi ile spiral rahme yerleştirilen, boyutu küçük ve T şekline benzeyen bir doğum kontrol yöntemidir. Yüksek korunma oranına sahip olan rahim içi araçlar, bu korunmayı uzun bir süre boyunca sağladığı için tercih edilmektedir. Doktor tarafından muayene edildikten sonra bir sakınca görülmediği taktirde yine doktor tarafından yerleştirilerek kullanıma hazır hale getirilir. Koruyuculuğu 5 veya 10 yıl sürmektedir. Bakır ve hormonlu olmak üzere iki tür rahim içi araç (spiral) bulunmaktadır.

Bakır spiral, sperm hareketliliğini engellemek amacıyla az miktarda bakır iyonları salgılar. Bu sayede spermin hareketliliğini kısıtlayacak bir ortam oluşmuş olur. Ayrıca rahim duvarını değiştirerek döllenmiş bir yumurtanın tutunmasını zorlaştırır. Kullanımında kişinin ekstra bir çaba harcamasına gerek olmaması sebebiyle oldukça kullanışlıdır. Yine de ilk taktırdığınız tarihi not etmeniz ve rutin doktor kontrollerinizi aksatmamanız önerilir. Bakır rahim içi araçlar, cinsel yollarla bulaşan enfeksiyonlara karşı bir koruyuculuk sağlamaz. İlk kullanıldığında bazı yan etkilere, örneğin ağrıya sebep olabilir fakat genellikle bu yan etkiler zamanla geçer. Devam ettiği takdirde bir doktora danışılması iyi olabilir.

Hormonal rahim içi araç, az oranda progestin salgılayarak rahim ağzını ve serviks sıvısını kalınlaştırır. Böylece spermin rahme ulaşması engellenmeye çalışılır. Genellikle 5 veya 7 yıl gebelik önleyiciliği bulunmaktadır. Bakır spiralde olduğu gibi bir doktor tarafından muayene edildikten ve kullanımında bir sorun görülmedikten sonra yine bir doktor tarafından yerleştirilir. Hormonal etkisi olduğu için adet görmede düzensizlik gibi yan etkiler görülebilir. Bir süre sonra geçen bu yan etkiler, devam ettiği taktirde doktor kontrolü gerektirebilir. Cinsel yollarla bulaşan enfeksiyonlara karşı bir koruyuculuğu bulunmaz.

3. Geleneksel Doğum Kontrol Yöntemleri

3. 1. Doğurganlık Hesaplama (Fertility Awareness Method-FAM)

Adet döngüsünün izlenmesi, böylelikle doğurgan olunan ve olunmayan tarihlerin tahmin edilmesi yöntemini esas alan bir doğum kontrol yöntemidir. Yumurtlamanın yakın olduğu tarihler gebeliğin oluşumunu kolaylaştırır, kişi bu yöntemi uyguluyorsa belirlenen yüksek doğurganlık tarihlerinde seks yapmaktan kaçınır ya da o tarihte örneğin prezervatif kullanarak gebeliğe karşı korunma sağlar.

Ay içerisine doğurganlığın arttığı dönemler bedensel olarak gözlemlenebilir. Bu tekniklerden biri vücut sıcaklığını ölçmedir. Diğer bir teknik ise her gün servikal mukusun kontrol edilmesidir. Adet günlerini hesaplama ile birlikte bu yöntemlerin de takip edilmesi daha sağlam bir öngörüye sahip olmanıza yardımcı olabilir.

3. 2. Emzirme (Lactational Amenorrhea Method - LAM)

Emzirme yöntemi belirli bir emzirme modeline uyulduğunda gebeliği önleyici etkisi bulunan, doğal ve geleneksel, ayrıca kısa bir süre için geçerli olabilen bir doğum kontrol uygulamasıdır. Bebek 6 aylıktan küçük ise uygulanır ve bebeğin sadece anne sütü ile beslenmesi gereklidir. Bunun yanı sıra, kişinin tekrar adet görmeye başlamamış olması gerekir.

Her kadında uygulanabilir bir yöntem olmayıp, emzirmeyi bir doğum kontrol aracı olarak kullanmadan önce doktor tarafından hem bebek hem de anne muayene edilmelidir. Aksi bir durum olmadığında uygulamanın bir zararı bulunmuyor. Hatta bebek anne sütü ile sık sık beslenmiş oluyor. Yalnız bebeğin başka bir gıda ile beslenmesi gebeliğe karşı koruyuculuğu kaybettirir.

4. Cerrahi Doğum Kontrol Yöntemleri

4. 1. Tüp Bağlatma (Tüp Ligasyonu)

Tüp bağlatma, kadınlar için uygulanan, spermin yumurtaya ulaştığı tüplerin (fallop tüplerinin) bağlanması işlemidir. Açık veya kapalı cerrahi operasyon ile yapılabilir. Bu korunma yönteminde, uygulamada bir hata olmadığı sürece gebe kalma olasılığı yok denecek kadar az olabilir. Cerrahi bir müdahale olduğu için kişiye anestezi verilerek yapılmaktadır. Bu işlemde hastanın göbeğinde kesi açılarak laparoskop adı verilen bir cihaz takılır, daha sonra fallop tüpleri kapatılır. Genellikle doğum sonrasında yine göbekten küçük bir kesi yardımıyla ya da sezaryen doğum sırasında yapılabilir.

Herhangi bir komplikasyon ya da müdahalede bir hata olmadığı sürece tüp bağlatma işlemi oldukça etkilidir. Fakat bu işlemin geriye döndürülmesi sonrası kişinin gebelik şansı yok denecek kadar azdır, sadece istisnai durumlar söz konusu olabilir. Böyle bir durumda da bu gebeliğin dış gebelik olma ihtimali bulunabilir. Bu sebeple tüp bağlatma işleminden önce kararınızdan emin olmak faydalı olacaktır. Bunun yanı sıra işlem sonrası adet döngüsünde değişiklik, cinsel ilişki sırasında acı duyma ya da bel veya kasık ağrısı gibi semptomlar, operasyon sonrasında görülmemektedir. Böyle bir durum görülürse doktor ile görüşmesi önerilir. Ayrıca tüp bağlatma işleminin cinsel yollarla bulaşan hastalıklara karşı bir koruyuculuğu yoktur, bunun için prezervatif kullanmaya devam edilmesi önerilir.

4. 2. Vazektomi

Erkekler için yapılan, erkek üreme sistemindeki sperm taşıyan tüplerin (vas deferensin) kesme ve kapatılma işlemidir. Bu işlem işe sperm, testislerden taşınamamaktadır. Genellikle lokal(bölgesel) anestezi kullanılarak yapılır, testisin üst kısmına açılan küçük bir kesi ile tüplere ulaşılmaktadır. Erkeklerde üreme organının dışarıda olması sebebiyle, vazektomi işleminin kadınlarda yapılan tüp bağlatma işlemine göre oldukça kolay ve basit olduğu söylenebilir.

Vazektomi işlemi geri döndürülebilir, fakat daha sonra üretkenlik seviyesi oldukça düşebilir. Bu seviyeye, vazektomi yaptırdıktan sonra geri döndürmek için ne kadar beklediğiniz de etki edebilir, süre uzadıkça üretkenlik azalabilir. Vazektomi uygulamasını geri alan erkeklerin çocuk sahibi olduğu durumlar da söz konusu olabilir, fakat kadınlardaki tüp bağlatma sonrası hamile kalma olasılığı gibi bu da oldukça düşük ve istisnai sayılabilecek bir durumdur. Bu işlem sonrasında kişinin cinsel hayatı tedavi bitince normale döner, aksi bir durumda doktor ile görüşülmesi gerekebilir. Ayrıca bu işlemin cinsel yollarla bulaşan hastalıklara karşı bir koruyuculuğu yoktur, prezervatif kullanmak koruyuculuğu büyük oranda sağlayabilir.

https://www.cdc.gov/reproductivehealth/contraception/index.htm
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/30095777/
https://www.acog.org/womens-health/faqs/birth-control
https://www.acog.org/womens-health/healthy-living/birth-control
https://www.contraception.org.au/

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAZILAR

Mindfulness: Koşullar Zorlayıcıyken Beyni Rahatlatmak

Mindfulness: Koşullar Zorlayıcıyken Beyni Rahatlatmak

İçinde yaşadığımız, kontrolümüz dışında gelişen politik ve ekonomik gidişat tehdit ediciyken ve yaşanan kayıplar ile bir yanımız donarken hayatı umutla, heyecanla ve huzurla nasıl sürdürebiliriz?

Doğum Sonrası İçin Haklar Kılavuzu

Doğum Sonrası İçin Haklar Kılavuzu

Gebelik de doğum da, Türkiye gibi ülkelerde son derece medikalize edilen ve her halükarda birer patoloji muamelesi gören durumlar. Her vaka için böyle olmasına gerek var mı? Gebelere “hasta” muamelesi yapılması yaşadığımız çağın sonucu. Oysa belki de hayatın en doğal karşılamalarından birine muhatabız.

Himen Nedir ve Daha Önemlisi Ne Değildir?

Himen Nedir ve Daha Önemlisi Ne Değildir?

Himen, latince ismi ile hymen; embriyonik gelişim sırasında oluşan ve vajinal açıklığın hemen içinde kalan esnek bir dokudur; bir mukoza kıvrımıdır. Hamilelik başladığında aslında bebeğin cinsiyeti bellidir, fakat cinsel organlar henüz oluşmamıştır.

 
#
Tamam