YUVALUNA | GİZEM ONAY

Lohusa depresyonu, doğum sonrasında görülen rahatsızlıklar arasında oldukça yaygın. Türk Tabipler Birliği’nin bildirdiğine göre, annelerin yaklaşık %10 ila %15’i, doğum sonrasında depresyon belirtileri gösterebiliyor. Lohusa hüznü olarak durum ise her 5 kadından birinde görülebiliyor.

Lohusa depresyonu nedir?

Yeni doğum yapmış annelerde görülen kaygı, üzüntü ve ani ruh hali değişiklikleri belirtileri ile ortaya çıkan lohusa depresyonu, depresyon rahatsızlığının oldukça yaygın bir çeşididir. Doğumdan sonra yaşanan hormonal değişimlere bağlı olarak ruh halinde de bazı rahatsız edici değişimler görülmesi normal kabul edilirken, belirtilerin dört haftadan uzun sürmesi ve gündelik yaşamı olumsuz etkileyecek kadar belirgin olması durumunda, lohusa depresyonu teşhisi koyulabilir.

Lohusa depresyonu nasıl teşhis edilir?

Lohusa depresyonu, belirgin belirtilerle ortaya çıkan bir psikolojik durumdur. Belirtilerin lohusa depresyonuna işaret edip etmediğini belirlemek için uygulanan bazı medikal yöntemler mevcuttur. Bunlardan en yaygın olanı, ‘Edinburgh Depresyon Ölçeği’dir. Bilimsel araştırma yöntemlerine uygun olarak geliştirilen testteki sorulara verilen cevaplar sonucunda elde edilen puanın yüksekliğine bakılarak lohusa depresyonu teşhisine karar verilebilmektedir.

Bunun haricinde uzmanlar, annenin ruh sağlığı geçmişini, hamilelik ve doğum öyküsünü dinleyip uygun soruları sorarak ve belirgin belirtileri gözlemleyerek de lohusa depresyonunu teşhis edebilirler.

Lohusa depresyonu ile lohusa hüznü arasında ne fark var?

Lohusa hüznü (baby blues) olarak adlandırılan durum, lohusa depresyonundan daha yaygın olarak görülür ve yeni doğum yapmış annelerin yaklaşık %70 ila %80’ini etkileyebilir. Ani ruh hali değişimleri, aşırı yorgunluk ve rahatsızlık hissi ile ortaya çıkan lohusa hüznü, gün içerisinde belirip kaybolabilir ve doğumdan sonraki iki hafta içinde belirtileri tamamen kaybolur. Lohusa depresyonu ise, lohusa hüznü belirtilerine ek olarak aşırı kaygı, ağlama ve öfke nöbetleri, bebekle bağ kurmada zorluk ve kaygı/panik atak belirtileri ile ortaya çıkar; iki haftadan daha uzun sürer.

Lohusa depresyonu neden olur?

Lohusa depresyonunun kesin bir nedeni olmamakla birlikte, doğum sonrasındaki bazı fizyolojik ve ruhsal değişimlerin depresyonu tetikleyebildiği biliniyor.

Rahmi olan kişilerde adet döngüsünün devamlılığını sağlayan östrojen ve progesteron hormonları, hamilelikle beraber daha fazla salgılanmaya başlar ve hamilelikte/bebeğin gelişiminde önemli rol oynarlar. Doğumun ardından bu hormonlar ani bir şekilde düşmeye başlar ve beden hamilelikten önceki döngüsel düzenine dönmeye çalışırken, hormonlar bir müddet dengelenemeyebilir. Hormonlarda meydana gelen bu değişimler, lohusa depresyonunu da tetikleyebiliyor.

Dr. Aviva Jill Romm, konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Hamilelik sırasında östrojen ve progesteron hormonu seviyelerimiz, günde yüz adet doğum kontrol hapı almışız gibi yükselir. Doğumdan yaklaşık üç gün sonra ise hormonlar, neredeyse hamile olmadığımızdaki bir seviyeye inerler; bu değişim çok ani olur. Bu da büyük duygusal değişimlere neden olabilir.”

Aynı zamanda vücutta gözle görülür değişimler ve bu değişimlere ayak uydurma süreci, gündelik hayatın değişmesi, uyku düzeninin bozulması, yeterli sosyal desteğin bulunmaması gibi durumlar da lohusa depresyonuna neden olabilen durumlar arasında.

Aşağıdaki durumların da lohusa depresyonu riskini artırabileceği biliniyor:

  • Kişinin kendisinde ya da ailesinde depresyon öyküsü,
  • Bipolar bozukluk,
  • Önceki gebeliklerde lohusa depresyonu öyküsü,
  • Bir yıl içinde yaşanan hamilelik rahatsızlıkları, hastalıklar veya iş durumunda olumsuzluklar gibi stresli olaylar,
  • Bebeğin sağlık problemleri ya da özel ihtiyaçları olması,
  • İkiz, üçüz ya da daha fazla çoklu gebelik,
  • Emzirmede zorluklar,
  • Partnerle yaşanan sıkıntılar,
  • Maddi sıkıntılar,
  • Planlanmamış veya istenmeyen gebelik.

Lohusa depresyonu ne kadar sürer?

Lohusa depresyonu, doğumdan sonraki ilk haftalarda veya ilk bir yıl içinde herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir ve ne kadar süreceğine dair de kesin bir görüş bulunmamaktadır. 2014 yılında yapılan ve Harvard Psikiyatri Dergisi’nde yayınlanan bir bilimsel çalışmada, lohusa depresyonu semptomlarının zamanla azaldığı ve birçok vakada depresyonun başladıktan sonra 3 ila 6 ay arasında iyileştiği açıklanmıştır. Kadınların %30 ila %50’si bir yıl içinde iyileşme belirtisi gösterirken, %50’den az bir çoğunlukta kişide semptomların 3 yıl süreyle görülebildiği bildirilmiştir.

Lohusa depresyonu belirtileri

Açıklanan belirtiler, 2-4 haftadan fazla devam etmeleri ve hemen her gün kişiyi etkilemeleri halinde lohusa depresyonu belirtisi olarak değerlendirilebiliyor:

  • İştahta azalma,
  • Sıklıkla ağlama hissi, ani ağlama nöbetleri,
  • Sürekli olarak yorgunluk, uykuya rağmen dinlenememe,
  • Huzursuzluk ve uykuya dalmakta güçlük,
  • Anksiyete ve panik atak belirtileri,
  • Öfke, ümitsizlik ve utanç hisleri.

 

Yararlanılan Kaynaklar:

Mayo Clinic

Healthline

Harvard Review of Psychiatry

DUYGU İSLAMOĞLU

DUYGU İSLAMOĞLU

Yuvaluna İçerik Direktörü Duygu İslamoğlu, yaklaşık 10 yıldır kadın sağlığı, hamilelik ve çeşitli kadın meseleleri üzerine araştırıyor, yazıyor, haberler hazırlıyor. Aynı zamanda ailelere doula olarak hizmet veriyor, İçsel Doğum Doula Eğitimi’nin mentor ve eğitmen ekibinde yer alıyor. Yaşamın başladığı anın sihri karşısında her seferinde dili tutuluyor!

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAZILAR

Doğum Sonrası İçin Haklar Kılavuzu

Doğum Sonrası İçin Haklar Kılavuzu

Gebelik de doğum da, Türkiye gibi ülkelerde son derece medikalize edilen ve her halükarda birer patoloji muamelesi gören durumlar. Her vaka için böyle olmasına gerek var mı? Gebelere “hasta” muamelesi yapılması yaşadığımız çağın sonucu. Oysa belki de hayatın en doğal karşılamalarından birine muhatabız.

 
#
Tamam