YUVALUNA | GİZEM ONAY

Beden olumlama (Body positivity), ilk olarak fazla kilolu kişileri psikolojik olarak güçlendirmek amacıyla ortaya çıkmış, daha sonra fiziksel bedenin toplum tarafından dayatıldığı haline karşı çıkmak ve dönüştürmek üzere ilerlemiş bir harekettir. Bedenin fiziksel kabiliyetinin, boyutunun, görünümünün ve bu kriterlerin cinsiyet ve ırk kapsamına alınarak her türden bedenin toplumsal olarak kabulünü amaçlar.

Güzellik algısı, tarihsel ve kültürel olarak oldukça değişken olmasına rağmen; bu değişkenlik genellikle kişilerin toplumsal olarak baskı hissetmesine, kendini olduğu haliyle yetersiz görmesine neden oluyor. Toplumda kabul görmenin ve arzulanabilirliğin güzellik algısı ile ölçüldüğü günümüzde, kişilerin bu hiyerarşiden psikolojik ve fiziksel olarak olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz oluyor.

Beden Algısı Nedir?

Beden algısı, beden imajı veya beden imgesi olarak da ifade edilebilir. Beden imgesi, kişinin bedenini nasıl deneyimlediği ile ilgilidir; bedenimizin nasıl göründüğü konusunda sahip olduğumuz fikirler olarak açıklanabilir. Bedenimiz ile kurduğumuz ilişkinin yapısı beden imgemizi oluşturur; beden imgesi düşüncelerimiz, duygularımız ve inançlarımızdan etkilenebilir.

Yaşadığımız toplum ve içinde bulunduğumuz kültürel yapı, beden algımızıdoğrudan etkiler. Alışveriş yaptığımız bir mağazanın vitrini, televizyonda gördüğümüz bir şampuan reklamı veya popüler kültür karakterleri; yeterince feminen veya maskülen hissetmemiz için baskı kurabilir. Bedenimizi yeterli görmeyebilir, kendimizi diğerlerine göre daha şişman, daha kısa; burnu büyük veya cildi kusurlu hissedebiliriz. Thomas F. Cash, The Body Image Workbook kitabında; “kendi görünüşümüzü kabul etmezsek, başkalarının da görünüşümüzü sevmeyeceğini düşünürüz” diyor. Ayrıca Cash, bu durumun, toplum içerisinde iletişim kurmada zorluk, kendini ve yeteneklerini ortaya çıkarmada engel ve cinsel hayatımızda da kaygı yaratabileceğini belirtiyor.

Beden İmgesi ve Kaygı

Olumsuz bir beden imgesi, kaygıya neden olabilir. Bu kaygının sebebi, toplum tarafından dayatılan güzellik algısı olarak görülüyor. Bu yapı, yüzyıllardır özellikle kadınların psikolojik ve fiziksel olarak zarar görmesine sebep olmuştur. Bu sebeple beden olumlama hareketi, kadınların kendi bedenlerini olduğu gibi kabul edebilmelerine ve bedenlerinin doğal süreçlerinden utanmamalarını da sağlamaya çalışıyor. Bu hareket, regl olmanın utanılacak veya saklanması gereken bir şey olmadığını, vücut kıllarının bedenimizin doğal bir parçası olduğunu ve istemediğimiz müdahalelere mecbur olmadığımızı hatırlatmaya çalışıyor. Erkekler üzerinde de büyük bir baskı yaratan toplumsal beden imgeleri, erkeklerin daha güçlü, daha kaslı veya daha bakımlı görünmeleri için bir zorlama yaratıyor.

“Olduğun halinle olmaz, daha iyi olmalısın!”

Kişinin bedeninin ve görünümünün nasıl olması gerektiği söylenirken, aslında bireyler ihtiyaçları olmayabilecek ürünlere veya bedenlerine zarar verebilecek tıbbi müdahalelere, toplum tarafından etkilenmiş olumsuz beden imgeleri ile onay verebiliyorlar. Elbette bu durumdan en çok bizi ‘daha iyi olabileceğimize’ inandıran markalar fayda sağlıyor.

Kişinin sahip olduğu olumsuz bir beden imgesi, herhangi bir müdahale ile bedeninin “düzelebilecek, onarılabilecek” bir yapı olduğunu düşünebilir. Bu durumun aksine uzmanlar, kişinin bedenini ve olduğunu halini öncelikle kendisinin kabul edebilmesinin iyileşmenin ilk adımı olarak kabul edildiğini söylüyor.

Thomas F. Cash, kitabında fiziksel özgüvensizliğin cinsel doyum üzerine olumsuz etkileri olduğundan da bahsediyor: “Çıplak bedeninizin çirkin olduğunu veya kabul edilebilir olduğunu düşünmüyorsanız, cinsel aktiviteleriniz kaygı yaratmaya başlayabilir.” Seks terapistleri ve araştırmacıları, fiziksel özgüvensizliğin ve bu durumun yarattığı kaygının, duyusal deneyimin kendisini yaşamak ve keyfini çıkarmak yerine, kişinin kendi bedenini incelemesine sebep olduğunu belirtiyorlar. Örneğin çekicilikle ilgili endişeler, bedeninizin beğenmediğiniz bölgelerini sevişirken partnerden saklama ya da en bilinen hali ile ışıkları kapatmak… Tüm bu davranışlar, seksi bir korku ve kaçınma eylemi haline getirebiliyor.

Beden İmgesi Bozukluğu Nedir?

Kişi sağlıklı bir beden imgesi alanından gittikçe uzaklaşıyorsa, beden dismorfik bozukluğu denilen psikolojik bir rahatsızlığın görülme ihtimali oldukça yüksek olabilir. Beden dismorfik bozukluğu, sürekli olarak bedenin bir bölgesini beğenmeme ve sürekli kontrol etme, kendini beğenmeme, kendini başkaları ile tekrarlayan biçimde karşılaştırma ve görünümü ile barışık olamama hali olarak tanımlanabilir.

Olumsuz bir vücut imajı, anoreksiya nervoza veya bulumia nervoza gibi yeme bozukluklarına da neden olabilir. Her iki durum da ciddi yeme bozukluğu olarak bilinmektedir. Anoreksiya problemi, kişinin zayıf olmayı takıntı haline getirmesi ve yemek yemeyi reddetmesi ya da çok az miktarda besin tüketmesi anlamına gelir. Genellikle ergenlik dönemindeki kız çocuklarında görülür. Bulumia ise, yemek yeme kontrolünün olmaması, fazla miktarda ve sıkça yemek yeme olarak tanımlanır ve kişi aldığı fazla kalorileri sağlıklı olmayan yöntemler ile vermeye çalışır. Bunlar arasında yemek yedikten sonra kusma davranışı görülebilir.

Beden Olumlama Ne İşimize Yarar?

Hepimiz rahat, huzurlu ve güvende hissettiğimiz yerde bulunmak istiyoruz. Bunun için kendimize bir yer, bir mekan yaratmaya çalışmak, insan olarak en temel içgüdülerimizden geliyor. Yaşadığımız bedende de huzurlu ve güvende hissedebilmek, beden olumlamanın asıl amacıdır. Kendimize şefkat duymak, kendimizi kabul edebilmek ve sevebilmek, huzurlu hissedebilmek için atabileceğimiz en önemli adım.

Bedenimiz bizim yuvamız; ona iyi bakmak, şefkat göstermek bize kat ve kat huzurla dönen bir yatırımdır. Beden olumlama, bu yüzden insanın ilk ve asıl yuvasında rahat edebilmeyi sağlamaya çalışan bir hareket olarak görülüyor. Olduğumuz halimizle yeterli olduğumuzu hissetmek, psikolojik ve fiziksel sağlığımız için oldukça önemli. Çatlaklarımız, kilolarımız, cildimizdeki lekeler, kıllarımız… Hepsi bize ait ve hepsi olduğumuz halimizle kendimizi sevmemiz için bir engel değil. Bu fikri içselleştirebilmek bizi daha huzurlu ve daha güvende hissettireceğinden, beden imgemizde de olumlu bir değişim elde etmemizi sağlar. Özgüven ve özsaygı geliştirmiş oluruz, sosyal ilişki ve becerilerimizde bir adım daha önde hissederiz. Bilgimizi, düşüncelerimizi, yeteneklerimizi ifade etmek ve göstermekte çekince hissetmek; beden olumlamanın psikolojik etkileri ile birlikte artık hayatımızda var olmamaya başlar. Yapmak istediklerimizde daha cesur ve kararlı hissederiz.

Thomas F. Cash - The Body Image Workbook

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAZILAR

Toplumsal Cinsiyet Nedir?

Toplumsal Cinsiyet Nedir?

İnsanlık, varlığından bu yana çevresinde gördüğü her şeyi tanımlama ve sınıflandırma eğilimde olmuştur. Doğayı sınıflandırdığında fayda sağlayan ya da tehlikelere karşı kendini koruyabilen insan, sosyal ve ekonomik gelişmeler gösterdikçe, iktidar ve hiyerarşi ilişkilerinden yola çıkarak diğer bireyleri yaş, cinsiyet, ırk veya sosyal statüsüne göre sınıflandırmıştır.

Stresle Baş Etmede Bitkisel Çözümler

Stresle Baş Etmede Bitkisel Çözümler

Dünyaca ünlü ebe, herbalist ve Yale mezunu Dr. Aviva Jill Romm ile 400 saatlik bir eğitime başladım bir süre önce: Kadınlar için Bitkisel Tıp Eğitimi. Ergenlikten menopoza kadar olan tüm süreçlerde (doğurganlık, doğum ve doğum sonrası da dahil) kadınların karşılaşabileceği her türlü rahatsızlık ve hastalıklara bitkisel destek  yöntemleri üzerine oldukça kapsamlı bir eğitim bu.

Himen Nedir ve Daha Önemlisi Ne Değildir?

Himen Nedir ve Daha Önemlisi Ne Değildir?

Himen, latince ismi ile hymen; embriyonik gelişim sırasında oluşan ve vajinal açıklığın hemen içinde kalan esnek bir dokudur; bir mukoza kıvrımıdır. Hamilelik başladığında aslında bebeğin cinsiyeti bellidir, fakat cinsel organlar henüz oluşmamıştır.

 
#
Tamam